Gün geçtikçe daha da " başka" laşıp, eritiyoruz ruhumuzu kayıp zamanlar potasında.Önce başkalarının tekmeleriyle
katledilen
içimizdeki çocuğu atıyoruz içine, sonra bir zamanlar coşkuyla haykıran
gülüşümüzü.Ardından her daim umudu gören bakışlarımızı ve düşlerimize
yansıyan aydınlığımızı...
Toprağına sımsıkı kök salan çınarlar gibi bağlı olduğumuz inançlarımızı,dünümüzü,değerlerimizi,geleceğimizi...
Hepsini...
Üstüne aşkın heyecanıyla çarpan kalbimizi ve sevdiğine dokunduğunda titreyen masum ellerimizi ilave ediyoruz.
Tek bir zerre kalmayıncaya, hepsi birbirine karışıp "başka"laşıncaya dek öğütüyoruz bu potada.
Çıkan bu "başka" yı yapıştırıyoruz üzerimize yamalı bir elbise gibi.
Kaybettiklerimiz daha da çoğalmaya başlıyor bundan böyle.Sevdiklerimiz, renklerimiz!
Solgun yüzümüzde bir çift kör kuyu oluyor gözlerimiz hiçliğe uzanan dipsiz ve karanlık,tebessüm bile zul geliyor çatlamış
dudaklarımıza.Ellerimiz yalnız kaleme dokunmaya mecbur,yalnız isyan,yalnız korku,yalnız kavga,yalnız ölüm,yalnız
yalnızlığı yazmak için.
Titremiyor!
Yüreğimiz yanmıyor,taş gibi katı,taş gibi sessiz,taş kadar hissiz!
Her
geçen gün bahçemizdeki bir çiçek daha soluyor ilk önce güller tabi ve
kilim gibi sökülüyor geri kalan üç günlük ömrümüzden sevincimiz...
"Beklemek nafile" diyor uzaklardan bir ses gittikçe uzaklaşıp duyulmaz olana dek " Ne seni, veririm sana ne de beni" diyor!
Her gün bir önceki günden daha büyük özlemle özlüyoruz onu ve kendimizi.
Her gün bir önceki günden daha büyük nefretle boğmak istiyoruz onu ve kendimizi.
Geçen zaman neler neler eksiltiyor, neler neler eritiyorr kayıp zamanlar potasında.Yamalı elbisemiz eğreti duruyor süslü,
neşeli,umursamaz bedenlerimizde.Yakışmıyor büyük kavgalar, büyük aşklar için yoğrulmuş benliğimize!
Tek
bir kelime sıyırıp atacakken üstümüzden bu üşüten elbiseyi ve
sıcacık,huzurla kapanacakken uykuya hasret gözlerimiz, susuyoruz!
Ne kalıyor elimizde avucumuzda ?
Aptal bir gurur,birkaç yaralı hatıra ve bir türlü söndüremediğimiz büyük yangından başka!
NİLGÜN VURGUN
13 Şubat 2011, 00:51

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder