Merhaba;
Zamanın nasıl
geçtiğini çoğu zaman fark edemiyoruz. O kadar uzun zaman olmuş ki buraya
yazmayalı, neredeyse ben bile unutacaktım. Aslında her zaman söylediğim gibi
zaman geçmiyor, biz zamanın içinden geçiyoruz sadece. Bazen öyle hızlı
geçiyoruz ki farkına bile varmıyoruz ne kadar uzağa nasıl gittiğimizi.
Çoğu an
düşünüyorum da çocuklar olmasaydı nasıl anlayacaktık hangi zamanda olduğumuzu?
Ben sanırım hiç anlamayacaktım. Bir şeyler anlatırken bile zaman birimim oğlum 😊
Mesela oğlum üç yaşındayken böyle bir şey olmuştu, beş yaşındayken şuraya
gitmiştik, sekiz yaşındaydı şu olduğunda gibi…
Bazen de en son küçük yaşlarındayken görüp, yüzünü hep öyle
hatırladığımız bir çocuğun, bir müddet sonra bambaşka bir adam ya da kadın
olduğunu gördüğümüzde ki şaşkınlığımız da bu yüzdendir. “Ne zaman büyüdü? Daha
küçük bir çocuktu, şimdiyse kendi çocukları var” diye hayrete düşeriz. Bir
zamanlar bizim de ağlayan bir bebek, küçük bir çocuk olduğumuzu unuturuz. Eski
bebeklik resimlerine bakıp da hiç kimse “Vay be zaman nasıl geçmiş, daha dün
bebektim” demez. Çünkü biz kendimizi her gün görüyoruz ve alışıyoruz,
değişimleri fark edemiyoruz. Oysa uzun süre sonra gördüğümüz o büyümüş, artık yetişkin
olmuş çocukları bir kez daha gördüğümüzde şaşırıyoruz.
Az önce de
söylediğim gibi benim zaman birimim oğlum. Eminim birçok anne için de durum böyledir.
Geçmişimi düşündüğümde gözümde canlanan en güzel anılar hep oğlumla birlikte
olanlar. En mutlu olduğum anları düşündüğümde onun parlayan gözleri, içten
gülümseyişi, birlikte Sezercik filmi izleyip ağlaşıp sarılışlarımız, ablasıyla
birlikte üçümüzün müziği açıp çılgınlar gibi dans edişlerimiz, yüzlerimizi
komik şekillerde boyayıp yüzlerce fotoğraf çekmemiz…. Geliyor aklıma. Oğlumdan
önce ben yoktum, bir geçmişim yoktu gibi. Onun doğduğu gün bende doğmuşum gibi.
O günleri
özlüyorum… Abla kardeş nasıl güzel çocuklardı, nasıl eğlenirdik birlikte. En kötü,
en hasta zamanlarım da bile beni güldürmeyi mutlaka başarırlardı. Yeniden ayağa
kalkar ve her şeyi yapabilecek gücü bulurdum kendimde. Şimdi tüm o güzel
anıları düşünüyorum da “Ne zaman o lüle saçlı ablasının can parçası bir oğlu
oldu? Ne zaman o parlayan gözleriyle bana bakan çocuk, şimdi yetişkin,
üniversiteyi bitirmesine az kalan bir genç adam oldu?
Kendi
doğrularımız, ya da annelerimizin yanlışlarıyla büyütürüz çocuklarımızı.
Bazılarımız kendi annelerinin yaptığını yaparak bazılarımızda onların
yaptıklarının tam tersini yaparak. Oysa uzun zaman geçmedikçe anlayamayız asla
doğru mu yoksa yanlış mı yaptığımızı.
Bir gün hepimiz
çocuklarımız için sadece anı olacağız. Bunu düşündüğümde sadece mutlu ve güzel
anılar bırakmak istiyorum. Bırakabileceğim en güzel şey sadece anıları olacak
çünkü…
Tüm annelere sevgilerimle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder